Adölesan idiyopatik skolyozun

Adölesan idiyopatik skolyozun

İdiopatik skolyoz tüm skolyoz anomalilerinin yaklaşık %70’ini oluşturan omurganın üç boyutlu deformitesidir. Deformitenin görüldüğü yaşa göre yapılan sınıflamada on yaş üzerinde deformitenin görülmesi adölesan idiopatik skolyoz(AİS) olarak adlandırılır ve en sık görülen idiopatik skolyoz tipidir.

Adölesan idiyopatik skolyozun tedavisindeki temel amaç eğriliğin ilerlemesinin durdurulması, eğriliğin düzeltilmesi, pulmoner ve kardiyak fonksiyonların korunmasıdır.

İdiyopatik skolyoz, sıklıkla ergenliğin başlangıcındaki 10-15 yaş çocuklarda görülür. Fakat yeni doğan ve 10 yaş altındaki çocuklarda da ortaya çıkabilir.

Spinal deformiteye neden olduğu bilinen diğer durumlar ise

* Konjenital spinal kolon anormallikleridir (doğumda var olan anormal omurgadır),

* Nörolojik bozukluklar,

* Kas hastalıkları,

* Genetik durumlar (ör. marfan sendromu, down sendromu) ve

* Omuriliği içeren enfeksiyonlar veya kırıklar sayılan diğer nedenlerdir.

Günümüzde nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörler ve diğer birçok faktörün idiyopatik skolyozun gelişmesinde rol oynadığı düşünülmektedir.

Adölesan İdiyopatik Skolyoz sinsi başlar ve asemptomatik ilerler. Genellikle ağrı yoktur ve birçok olguda çekilen grafilerde tesadüfen skolyoz saptanır. İdiyopatik skolyozlu bireylerin çoğu sağlıklı bireyler olup özgeçmişlerinde normal bireylerden farklı bir özellik yoktur. Yeterli hamstring esnekliği, omurga fleksibilitesi, yeterli karın ve sırt kası kuvvetine sahip olmayan bireylerde ileri aktivitelerde bel ağrısı görülür. Skolyozun omurgadaki deformite yanında göğüs kafesi ile olan ilişkisi nedeniyle, özellikle eğriliğin yüksek olduğu bireylerde, göğüste kompliyans azalması, vital kapasitede azalma, solunumda yüzeyselleşme ve sık solunum yolu enfeksiyonu riski söz konusudur .Kozmetik deformite nedeni ile depresyon ve yaşam kalitesinde bozulma gibi önemli sağlık problemleri oluşma riski yüksektir. Vücut asimetrisi; adölesanlarda beden imajında bozulma, depresyon gibi psikolojik sorunlara neden olur

Skolyoz genellikle ilk olarak okul taraması veya pediatrik muayene sırasında Adam’ın Bükülme Testi olarak bilinen basit bir klinik testle tespit edilebilir. Kesin bir teşhis için tam bir spinal röntgen gereklidir ve Cobb açısı belirlenir. Cobb açısı; ergenlik ve yetişkinlikte skolyoz takibi için önemli bir klinik belirteçtir.

Cobb açısının ölçüm değerine rağmen skolyozun 3 boyutlu bir değişikliği kapsadığı unutulmamalıdır.

Skolyozun 3 boyutlu bir deformite olması sebebine dayanarak oluşturulan Skolyoterapi yöntemi, bozulmuş vücut dengesini tüm düzlemlerde yeniden düzeltmeyi amaçlar.Dengesiz duruşun düzeltilmesi ve düzeltilmiş duruşun günlük yaşamda devamının sağlanmasını hedefler.

Skolyoz için özelleştirilmiş 3 boyutlu Skolyoterapi yöntemi başlıca; rotasyonel solunum,pelvik düzeltme,core stabilizasyon, doğru pozisyonlama, uygun mobilizasyon, masaj, stretch (germe) uygulamaları,simetrik farkındalık odaklı günlük yaşam aktivitelerini içermektedir.Rotasyonel solunum skolyozdan etkilenen göğüs kafesinin tekrar düzeltilmesi için kullanılır ve Skolyoterapi yönteminin en önemli yapı taşlarından bir tanesidir. Nefes tekniği, eğriliğin şekline ve yönüne göre özel olarak belirlenir.

Skolyoterapi yöntemi eğriliğe göre özel pozisyonlamaları ve üç boyutlu egzersizleri içerir. Bu yüzden sadece bu alanda uzmanlaşmış fizyoterapistler tarafından egzersiz reçetelemesi yapılmalıdır

Enter your keyword