Skolyoz Hastaları Nelere Dikkat Etmeli?
Skolyoz hastalığı ile hastaların birçok günlük işini yapmada zorluk çektiği görülmektedir. Skolyoz hastalığında spor ve egzersizlerin iyileşmeye büyük katkıları bulunmaktadır. Özellikle skolyozun neden olduğu göğüs baskısı nedeniyle hastaların nefes almada zorluk çektiği görünmektedir. Bu nedenle düzenli olarak yapılacak yürüyüşler ile nefes açma egzersizleri sayesinde bu durum kolayca ortadan kalkabilmektedir.
Ayrıca skolyoz hastalarının en büyük sorunu olan duruş bozukluğu için önerilen korselerin düzenli olarak kullanılması gerekmektedir. Özellikle 40 derece altındaki eğilmelerin tedavisi cerrahi müdahale olmadan korse ile de geçmektedir. Skolyoz hastalarının mutlaka kas yapıları güçlendirecek şekilde egzersizlerini, fizik tedavi hareketlerini yapmaları ve beslenmelerine dikkat etmesi gerekmektedir.
Skolyozu Olanlar Ne Yapmalı?
Skolyoz hastaları birçok yönden yaşam kalitelerinin düşmesinden şikayetçidir. Birçok günlük aktivite ve spor faaliyetlerini yapmaları sıkıntı olabilmektedir. Bu sebeple skolyoz hastalarının yaşamlarına oldukça dikkat etmesi gerekmektedir. Kendilerine zarar vermeyecek şekilde kısa kısa spor ve egzersizlerine dikkat etmelidir.
Korse kullanımı, ilaç kullanımı ve beslenme gibi etkilere de dikkat ederek iyileşme süreçlerini olumsuz etkileyecek davranışlardan kaçınmalıdır. Özellikle nefes egzersizlerine dikkat etmeleri ciğerlerinin gelişimleri için önemlidir. Bu sayede göğüs bölgesine yapılan baskınında azalması sağlanmaktadır.
Omurga Eğriliği İlerlerse Ne Olur?
Omurga eğriliği yani skolyoz hastalığında ilk aşamada tespitlerde eğriliğinin ilerlememesi ve azalması için egzersiz ve korse uygulaması yapılmaktadır. Ancak herhangi bir nedenden ötürü eğrilikte ilerleme görülürse mutlaka cerrahi müdahale yapılması gerekmektedir. Cerrahi müdahale ile morga eğriliği düzeltilmekte ve hastanın normal yaşamına geçmesi sağlanmaktadır.
Skolyoz Tamamen İyileşir mi?
Skolyoz zamanında teşhis etme, uygun tanı ve tedavi süreci ile kısa sürede iyileşme göstermektedir. Skolyozun erken aşamada tespitinde fizik tedavi, korse ve spor önerilirken ilerleyen aşamalarda ise cerrahi müdahale gerekmektedir. Her iki yöntem ile de skolyozun tamamen iyileştiği gözlemlenmektedir.
Kamburluk Tamamen Geçer mi?
Kamburluk skolyozun neden olduğu negatif durumlardan birisidir. Omurgada meydana gelen eğrilik sonucunda sırt bölgesinde dışa doğru eğilme ve omuzlarda öne doğru eğilme görülmektedir. Kamburluk denen bu durum skolyozda en sık görülen durumlar arasında yer almaktadır. Skolyozun mevcut tedavi süreci ile birlikte görünen kamburlukta tamamen geçmektedir. Bunun için tedavi sürecinde uzmanların önerilerini uygulamak ve dikkat etmek gerekmektedir.
Skolyoz Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Skolyoz tedavisi için belirlenen yöntemler skolyozun ilerlemesi ile değişiklik göstermektedir. Öncelikle yapılan tanı ve tedaviler ile skolyozun boyutu belirlenmektedir. Daha sonrasında duruma göre tedavi süreci belirlenmekte ve uygun tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu süreçte tedavinin süresi hastalığın boyutu ve hastanın vücut yapısına göre değişiklik göstermektedir. Skolyoz tedavisi bittikten sonrada gözlem süreci devam etmekte ve kontroller yapılmaktadır.
Bel Düzleşmesi İyileşir mi?
Skolyoz ile birlikte omurgada meydana gelen bozulma nedeni ile olan bir diğer sorunda bel düzleşmesidir. Sırt ağrılarına ve yürüyüş problemlerine yol açan bu durum skolyoz tedavisi ile iyileşme görünen bir durumdur. Kullanılan korse ve uygulanan fizik tedavi süreci ile bel düzleşmesi problemleri de çözülmektedir.
Skolyoz Ameliyatı Olmazsa Ne Olur?
Omurga meydana gelen eğilmenin derecesi 40 üzerinde ise uzmanlar cerrahi müdahale yapılmasını önermektedir. Skolyoz için en etkili tedavi yöntemlerinden birisi ameliyat ile eğriliğin düzeltilmesi işlemidir. Ameliyat olunmaması durumunda eğrilik artacağı için hastanın bir süre sonra yürüme zorluğu çekmesi ve hiç yürüyememesi gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Skolyozun ilerlemesi durumunda omurilikteki baskı aratacak ve buda birçok hayati fonksiyonu etkileyecektir. Ayrıca kaburgalarında ciğerlere ve göğse yapmış olduğu baskılar artacağı için nefes alamama durumları ortaya çıkacaktır.
Skolyoz Ne Zaman Ameliyat Gerektirir?
Skolyoz hastalığında omurgada eğilmenin derecesine bağlı olarak ameliyat ya da fizik tedavi gibi durumlar önerilmektedir. Omurga meydana gelen eğriliğin korse veya fizik tedavi ile düzelmemesi, eğriliğin artması veya 40 dereceden fazla olan eğriliklerde ameliyat tek çözüm olarak önerilmektedir. Cerrahi müdahale için hastanın yaşı, skolyozun ilerlemesi ve diğer biyolojik faktörlerde önemli olmaktadır. Bu nedenle skolyoz hastalarının rutin olarak belirli aralıklar ile hekim kontrolünden geçmesi oldukça önemlidir.
Skolyoz Derece Ölçülmesi Nasıl Yapılır?
Omurilikte meydana gelen eğriliğin belirli bir dereceden yukarıda olmasına skolyoz denilmektedir. Literatüre göre 10 derece altında olan eğriliklere skolyoz değil asimetri denilmektedir. Ancak bu durumda da belirli aralıklar ile kontrollerin yapılması ve derecenin ölçülmesi gerekmektedir. 10 derece üzerindeki eğilmelere skolyoz tanısı koyulmaktadır. Her iki durumda da belirli egzersizlerin yapılması uzmanlar tarafından önerilmektedir.
Skolyoz derecesini cobb açısı denilen bir yöntem ile ölçülmektedir. Derece ölçülmesi için ayakta röntgen çekilerek ön ve arka görüntüler alınarak ölçüm yapılmaktadır.
Skolyoz Ameliyatı Şart mı?
Her omurilik eğilmesi ya da kamburluk durumuna skolyoz denilmemektedir. Bu nedenle öncelikle uzman bir hekim tarafından gerekli testlerin yapılması ve tanının koyulması gerekmektedir. Skolyozun belirli dereceleri bulunmaktadır. Bu derecelere göre uzmanlar farklı tedavi yöntemlerini önermektedir. Uygulanan tedavi yöntemleri ile eğrilik azalmıyorsa ya da eğrilik 40 derecenin üzerinde çıkıyorsa hastanın yaşı ve gelişimi de göz önüne alınarak cerrahi müdahale yani ameliyat zorunlu olabilmektedir.
Skolyoz Derecesi İlerler mi?
Skolyozda erken dönemde yapılan teşhislerde uygun tedavi yöntemleri uygulandığı zaman eğrilik derecesinin azaldığı görünmektedir. Ancak hastanın yaşının ve biyolojik ilerlemesinin de bunda etkisi görünmektedir. Skolyoz genellikle 10 yaş altında ortaya çıkan bir hastalıktır. Gelişim çağının da etkisi ile dikkat edilmediği zaman skolyozun derecesinde ilerleme olabilmektedir. Genellikle uzmanlar çocuklarda gelişim çapının tamamlanmasını beklemektedir. Birçok durumda uygun yöntemlerin doğru uygulandığında skolyoz derecesinin azaldığı görünmektedir.
Skolyoz Yetişkinlerde İlerler mi?
Skolyoz genel olarak ergenlik döneminde ve gelişim çağında görülen bir durum olarak dikkat çekmektedir. Ancak yetişkinlerde de skolyoz görünebilmektedir. Yetişkinlerde çocuklara göre skolyozun ilerlemesi daha yavaş olarak görünse de dikkat edilmediği ve uygun tedavi süreci işletilmediği zaman ilerleme görünebilmektedir. Yetişkinlerde de skolyoz tanısı sonrası uzmanlar tarafından belirtilen sürecin dikkatli bir şekilde uygulanması oldukça önemlidir.
Ergenlikte Skolyoz Nasıl İlerler?
Ergenlik döneminde vücut oldukça hızlı bir şekilde gelişim göstermektedir. Hem fiziksel hem de biyolojik olarak yaşanan bu gelişim sürecinde skolyozun etkisi büyük olmaktadır. Ergenlik döneminde dikkat edilmediği zaman skolyozun ilerlemesinin hızlandığı görünmektedir. Bu sebeple ergenlik döneminde skolyoz için belirlenen tedavi yöntemlerinin uygulanması yıpratıcı ağır sporlardan ve hareketlerden kaçınılması gerekmektedir.
Yetişkin Skolyoz ile Farkı Nedir?
Yetişkin dönemi olarak 16 yaş ve üzerindeki yaş gurubu belirlenmektedir. Genellikle yetişkinlerde görülen skolyoz daha önceki dönemlerde ortaya çıkmaktadır. Ancak etkileri yetişkinlik döneminde daha belirgin bir şekilde ortaya çıktığı için daha net görünmektedir. Yetişkinlerde vücudun büyük oranda gelişimi tamamlandığı için skolyozun tedavisi için daha net sonuçlar alınabilmektedir.
Yetişkinlerde skolyozun ilerleme derecesine bağlı olarak fizik tedavi, korse uygulaması veya cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Yetişkinlerde de skolyozun uygun şekillerde kontrolü ve tedavi yöntemleri ile tedavisinin zamanında yapılması gerekmektedir. Yetişkinlerde daha çok oturma problemi yürüyüş zorluğu ve nefes problemi gibi etkiler gösterebilmektedir. Tedavi sonrasında bu etkilerin tamamen ortadan kaybolduğu görünmektedir.